GÜLÜ TAŞIRAN DAMLA
ellerim vardı dokumaya aşkı: kirtim kirt!
gözlerim vardı okumaya: virdim virt!
ay yoktu gecede, bütün elmalar yarım
uçmak deresinden geçtim
ayaklarım çamur başım gökyüzü
saçlarım
melekler kadar ıslak!
şehrim ki üzüm buğusu, deniz
kokusuydum güneşin, gülün alevi
gümansız gülüşü bir çocuğun dünyaya
mürden hafif, tülden narin
gözlerim vardı okumaya: virdim virt!
ay yoktu gecede, bütün elmalar yarım
uçmak deresinden geçtim
ayaklarım çamur başım gökyüzü
saçlarım
melekler kadar ıslak!
şehrim ki üzüm buğusu, deniz
kokusuydum güneşin, gülün alevi
gümansız gülüşü bir çocuğun dünyaya
mürden hafif, tülden narin
neydi şaşırdığım en çok neydi
neydi ilk şaşkınlığım, gözlerime
yangınlı su çiçekleri açtıran, kocaman
ilk çarptığım bir taşa ve diz üstü düştüğüm
unuttum şimdi
of! dedim, dağları kucakladım
kopardım ağlardan kendimi
ağlaya, güle… bağladım zamanı
tarazdır bu yüzden etek uçlarım
inip çıkan bir tahteravalliymiş hayat
bazen ağıt, bazen naat
gül gücenmiş, aşk üzülmüş, kime gam
biri bana söylemişti, hevestim daha
inanırdım aşka, insana, masallara
rahata geçebilirsiniz, tamam
ben kendi ayağıma dolandım
varın okşayın suçunuzu
çalınan karaymış, bağışlanan sus
aklım kanıyor, karış karış aklığım
ağlıyor altını çizdiğim satırlar, ah!
şaşırmayacak kadar büyümedim ki hiç
şahmaranlara!
yora yora sözcükleri, yorula yorula
yana savrula, söne savrula
çiçek açtı bak bağrıma bastığım taş
chopin’in kalbiymiş üflediğim kül
diri diri gömüldüğüm
ölüp ölüp dirildiğim prelüd
artık kimse inandıramaz beni yeni bir dine
yaktım yolları ardımda ağlayan annem
eğildim öptüm
gülümseyen bir kederle kendi gözlerimden
düştü soylu alınlığı göğün
hiçbir şey kalmadı uğruna dövüşecek
yaşamdan başka!
kendime bir çığlık kadar yakınım:
ölmedim daha!
Perihan BAYKAL
Gediz, Sayı:5
(Dergide okuyup ilgilenenlerin bilgisine: Şiirimin son dokuz dizesi bir dizgi hatası sonucu eksik yayımlanmıştır. Tam hâli yukardaki gibidir.)