27 Şubat 2013 Çarşamba

SAUDADE


SAUDADE

I.
dedi, elin elmaya aksi:
her aşk yeni din gibidir, semâvî
gökyüzünden iner ol kitabı
diliyle, dilemmâsıyla,,, yedi kandilli
süreyyâsıyla!
ah, o kuyruğu sonsuza değen uçurtma!
;
duyuyorum bando mızıka geçtiğini tellerden
duyuyorum sesini, o üç kez öptüğüm
ağzın ki dünyayı sırlayan mührezen
ateş çağıltısı! su çıtırtısı!
erdikçe gizine alalanan gün
çözdükçe dolaşan çile
aşk! ah o bir göğü esmer, bir göğü sarışın muammâ
II.
sen ve ben: biz ikimiz
hiçbir cümlede yan yana gelmemiş iki sözcük
bir kabuğun içinde iki bademdik birbirine küs
belki de ayrı kabuklarda aynı badem
bir dökülüp bir açan çiçeğini
kim kırıldı bizim kadar söyle kim!
ağzım yangın yeri adını susmaktan
ağzım bir alevî gül, susup gün boyu
uykusunda çığlık bağır konuşan

ahh! kaç kere sabahladım
kaç kere gece!
hece… hece… hece…
akik bir tespih gibi çekiyorum adını
ömrümün narlı serenlerine

III.
dur desem durmazsın, vur emri çıkmış kaçak
filintası aşk, ey insafsız eşkıya!
bir mayıs bahçesinde beni yitir
bir mayıs bahçesinde bul beni

zengüllerimle, çillerimle, zengüllerimle
o kemânî çingenelerimle
karanfillerimle karanfillerimle karanfillerimle
turkuaz bir ay altında, orada!
hadi yağ ellerime yıldızından göğünün
bir kere az… bin kere, on bin kere!

aşk ki bir gökyüzü hastalığı
durmadan iplikler geçirmek iğneden
ve düğümlemek zamanı
sonsuza!
IV.bir sepet dolusu kirazdır aşk, zemheride
ağustos’ta buzlu nektar!
gündüzleyin mah’rem uykusu
geceleyin nar!

alıyorum kokunu, başım dönüyor
bu kuşlar senden mi, senin ülkenden mi
bu frezyalar, bu bembeyaz kuğu
bu bir gözü elâ, bir gözü mavi kedi

ah deli, ah deli,,, deli, deli, deli
bir yudum su ver çölünden, içimde zalim bir arzu

~*~
Perihan BAYKAL
Beşparmak, Ekim 2012; Ekin Sanat, Ocak 2013


5 Şubat 2013 Salı

SUSOLDUM

 
SUSOLDUM

kayıp kıtasıydım bir şiirin
kutlu kiraz zamanı
ayıbı bilmeyen çocuk
ağzımda böğürtlenlerin taze sütü
aşka gittim dönmedim
sıroldum

  ağırdı harflerim
                                     ey'lerinizden
gömleğimin yakası
güvercin ağrısı
uçtum yarına çurum
çırpıp çarparak kanadımı
  kuşoldum

                  
işte hepiniz burdasınız, büsbütün                 
ben orda: kimsiz kimsecik
yaslı yarım!

yağdım yağmur
eridim kar
içime yarıldı bisutun
dağıla dağlana
dağoldum

su katmadım kanıma, canıma pus
bir an bile! bir.an.bile!
eğindim, eğilmedim
;
nefesimi tuttum, içimdeki göl durulsun diye
gölümdeki gül
kendi şarkısını bulsun diye, kefesiz
bir terazi, kuşlar konsun diye
açılsın sessiz harflerin kafesi ve sairler
yırtılsın diye zarından
âhüzâr ile

çıkarı ne bilsin çıkmaz yol?
gümeyi nereden keklik!
nar taneleri gibi
biri bin pâre, kıyıldım

düştü… kırıldı serencam!
kınaya geline
susoldum

~*~
 
                                 Perihan BAYKAL
                     Akatalpa, Şubat 2013 - Sayı 158

 

Aşkın Küçük Sandal(lar)ı...

AŞKIN KÜÇÜK SANDAL(LAR)I...* Bu konuyla ilgili yazma önerisi bana geldiğinde ilkin biraz irkildiğimi itiraf etmeliyim. Tam da yeni bir şiir...